Önceki akşam eşim ve kızımla hasbel kader bir otobüsün peşine takıldık. Aman yarabbi o nebiçim bir kokudur. Otobüs gaz verdikçe bizim otomobilin içerisinde sanki karavana için kızartma yapılıyor. Camları kapattık hemen. Lanet olası koku bu kez de havalandırmadan geliyor. Kızım Elif “ baba patates kızartması istiyorum” diye tutturmaz mı… Eeee ne yapsın çocuk öndeki araçtan öylesine bir kızartma kokusu geliyor ki anlatamam. Sollayamayacağım bir vaziyette olduğu için geçemiyorum da. Yaklaşık 5 dakika süren işkence bitti. Ve hemen o anda karar verdim bu yazıyı kaleme almayı.

Bu konudan şikayetçi olmayan yoktur herhalde. Mazot pahalı diye otobüsler, kamyonlar ve bilumum ticari araçlar yağ yakmaya başladı. Kışın hava kirliliğinden sonra yaz aylarında da bu olunca yeter artık dememek elde değil. Bu konuyu ben birkaç kere köşemden yazdım. Diğer yazarlarımızda ele aldı. Ama yetkili etkisizlerimiz bir türlü dikkate almadı. Ben de yılmadan usanmadan bu konuyu kaleme almayı sürdüreceğim.

Bu ne saygısızlıktır yahu!.. Birkaç kendini bilmez para kazanacak diye insanlar pis hava soluyacak. Bizim yetkili ama etkisizlerimizde bu konuda seyirci kalacak. Olacak şey mi bu Allah aşkına? Nerede yaşıyoruz? Burası dağ başı mı? Bunları kim denetler? Önüne kim geçer. Birileri sağlığını kaybetmeden harekete geçmez misiniz beyler? Dikkate almadığınız konudan 200 bin insan mustarip durumda. Bilgilerinize arz olunur. Sevgiyle kalın…